Sakarya 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Çiftçiler Birlik Kağıtçılık fabrikasında yetkiyi alan Türk-İş’e bağlı Ağaç-İş, patronun TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine fabrikada grev kararı aldı. Sakarya ve İstanbul işletmelerinde toplam 257 işçinin çalıştığı fabrikada 106 işçi ile yüzde 40’lık çoğunluğu aşan sendika, TİS görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine fabrikaya grev pankartını astı.
Yetki sürecinin uzunluğu nedeniyle yetki olmasına rağmen fabrikada üye işçi kalmadığını belirten sendika, grev pankartı önünde basın açıklaması yaparak, yetki süreçlerinin patron lehine işletilmesine tepki gösterdi. Yapılan açıklamada sendika yönetimi tüm işçilere seslenerek, birlikte mücadele çağrısı yaptı. Basın açıklamasını Ağaç-İş Genel Sekreteri Ergin Çoban okudu. Açıklamaya Ağaç-İş Genel Başkanı Mürsel Taşci de katıldı.
YETKİ SÜRECİNİN UZUN SÜRMESİNE TEPKİ
İşverenin, bakanlığın 21 Şubat 2022 tarihindeki çoğunluk tespitine itiraz ettiği belirtilen açıklamada, yetki belgesinin ancak 31 Temmuz 2023 tarihinde alınabildiği belirtildi. 3 Ağustos 2023 tarihli TİS görüşme çağrısının sonuçsuz kalması üzerine TİS teklif dosyası PTT kanalı ile işverene iletilmesine karşın patron teklif dosyasını iade etti. Ardından İŞKUR’un belirlediği arabulucu toplantılarından da sonuç elde edilemedi. Sendika yönetimi TİS prosedürü gereği 27 Ekim 2023 uygulama tarihli grev kararı aldı. Yaklaşık 2 yıllık sürede greve çıkacak üyenin kalmadığı belirtilen açıklamada, “Maalesef yine sermaye, güç ve patron kazandı” sözleriyle işletilen sürece tepki gösterildi.
“DAYANIŞMA AİDATI, ÜYE OLMA EĞİLİMİNE ZARAR VERİYOR”
Yetki süreçlerinin patron lehine işletilmesini eleştiren Ağaç-İş Genel Sekreteri Ergin Çoban, “Türkiye işçi sınıfı gelirlilerine ve haklarına yönelik çok ciddi tehditler ile karşı karşıya kalmasına rağmen burada olduğu gibi hakkını arayamaz, davasına sahip çıkamaz hale getirildi. Buradan Çalışma Bakanımıza, Türk-İş Genel Başkanımıza ve bütün sendikalara sesleniyorum; Çalışma Bakanlığının verdiği olumlu çoğunluk tespitinden sonra işverenlerin itiraz hakkını kaldırmadığınız, kaldıramadığımız sürece bu sahneler değişmeyecektir. Ülkemizde sendikal örgütlülük maalesef geriye gidiyor. Bundaki en büyük etken yürürlükteki mevzuatın yarattığı sorunlar, itiraz ve yargılama süresinin çok uzun olması. Anayasa Mahkemesinin 30 Aralık 2020 verdiği kararla dayanışma aidatı ödeyerek TİS’den aynı üyeler gibi yararlanmanın sağlanması sendikalaşma ve üye olma eğilimine zarar vermektedir” ifadelerini kullandı.
“İŞÇİ SINIFI BİRLEŞİP BİRLİKTE BAŞARABİLİR”
“İş yerinde eylem, boykot yapacaksın, gerektiğinde greve çıkacaksın dayanışma aidatı ödeyenler ‘Ben sendika üyesi değilim katılmam’ diyor. Bu da sendikal mücadeleye zarar veriyor sekteye uğratıyor” diyen Çoban sözlerini şöyle sürdürdü; “Sendikal örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden bir tanesinde sendika karşıtı işverenlerdir. Sendikalara üye olan çalışanların işten atılması, iş yerinde baskılara maruz kalması, işçi arkadaşların işini kaybetme korkusuyla sendikalardan uzak durmak zorunda bırakıldı. Türkiye işçi sınıfına sesleniyorum. Bu ülkede en büyük güç sizlersiniz. Bu ülkenin üretim gücü, nüfus sayısı ve oy potansiyeli sizlersiniz. Bu gücünüzü sendikal örgütlenmelerle birleştirip, birlikte başarabiliriz.”